Odaklanma Sürenizi Nasıl Artırırsınız? |
Bir süredir, sabahları epey erken kalkıyorum. Gün içinde daha fazla okumaya ve yazmaya çalışıyorum. Bu çalışmaları yürütürken farkettim ki, odaklanma sürem çok kısa. Ortalama 6-7 sayfalık bir metinde yani 7-8 dakikada (1400 kelime civarında) dikkatim dağılıyor. Yazarken de odaklı kalabildiğim süre buna yakın. Bu durumdan rahatsızlık duyduğumu fark ettim.
Odaklanma süremi nasıl artırabilirim? Aklıma düşen soru bu oldu. Çok da güzel tevafuk etti, sıradaki kitabı Beyin Sisi olarak seçtim. Genel olarak daha iyi hissetmek ve yaşamak için tavsiyeler içeren bir kitap olsa da, odaklanma süreme epey katkı sağlayan, pratik tavsiyeler edindim. Tabi sadece bu kitap da değil, aslında peşpeşe denk gelen birkaç güzel kitabın etkisi oldu. Sırasıyla, İnsanın Fabrika Ayarları, İrade Terbiyesi, Sabah Mucizesi ve Beyin Sisi. (İFA hakkında yazdıklarım için tıklayın. İrade Terbiyesi ve Sabah Mucizesi ile ilgili de yazacağım fakat Beyin Sisi ile ilgili müstakil bir yazı yazmayı düşünmediğimi belirteyim.)
Odaklanma Süremi Artırmak İçin Neler Yapıyorum?
Aşağıda size kendi yaptıklarımdan örnekler verdiğim 10 madde var. Bunların bir kısmını ya da tamamını deneyip, odaklanma sürenize olan etkisini gözlemleyebilirsiniz. Eğer içlerinde faydalı bulduklarınız olursa, hayatınızın bir parçası haline getirin. Faydasız bulduklarınız olursa, görmezden gelip devam edin. Önemli olan faydalı olanı tutmak, faydasız olanı atmak. 😊 Hadi başlayalım...
1- Meditasyon yapın.
Durun hemen vurmayın. Bizde yıllarca karikatürize edilen bu iş, hepimizin algısını bozmuş. Bilimsel kanıtların tamamı, meditasyon yapanların daha iyi bilişsel becerilere sahip olduğunu gösteriyor. (Ben Sabah Mucizesi'nden sonra yapmaya başladım. Bilimsel kanıtları Beyin Sisi'nde gördüm.) Odaklanma becerisini artırması, korteks kalınlığını artırması ve daha sağlıklı bir düşünce biçimine geçirmesi gibi güzel faydaları var. Üstelik öyle epey zaman alan bir şey de değil. Günde ayıracağınız 5-10 dakika bile epey iyi sonuç verecektir. Benim kendi tecrübemde fark ettiğim bir iki avantajı daha var. Bunlardan biri uyku kalitemin artması, diğeri de rüyalarımı daha iyi hatırlamak.
2- Uyku süresine dikkat edin.
Yeteri kadar uyumamak, beyin fonksiyonlarınızı direk olarak negatif etkiler. Odaklanmakta sorun yaşıyorsanız yeteri kadar uyuduğunuzdan ve hangi saatlerde uyuduğunuzdan emin olun. Gece geç saatlere kadar ayakta kalmak, beni çok sersemletiyor. Öyle zamanlarda da dikkatimi pek koruyamıyorum.
3- Daha fazla uzun içerik inceleyin
İçerik diye genel bir tasnif yaptım ama asıl kastettiğimin kitaplar olduğunu varsayabilirsiniz. Çünkü sosyal medyada o kadar kısa içeriklere maruz kalıyoruz ki... Odaklanma süremiz, sürekli dopamin salgılayıp yeni bir içeriğe koştuğumuz için acayip kısalıyor. O yüzden daha uzun süre odaklanabilmek için kısa içerik tüketme sıklığınızı düşürmenizde yarar var.
4- Egzersiz yapmaya özen gösterin
Sürekli bilgi bombardımanı ve sosyal medyanın kısa içeriklerinin etkisinin kırılabilmesi için daha fazla egzersiz yapmanızda yarar var. Spor salonunda yapılanlar da dahil fakat bence asıl yapmanız gereken -eğer yakınlarda bir park varsa daha iyi- çıkıp biraz temiz hava almak. Biraz yürümek size çok iyi gelebilir. Bu arada, Steve Jobs'ın toplantılarını yürüyerek yaptığını ve yürümenin birçok başka faydasının olduğunu da hatırlatayım.
5- Kendiniz için bir sabah rutini kurgulayın.
Her sabah kalktığınızda, eliniz otomatik olarak telefona gidiyorsa; mutlaka yapmanız gereken bu. Telefonu elinize aldınız, hop Instagram, ordan zıpladınız Twitter, oradan da geçtiniz Youtube. Kullanıyorsanız başka uygulamaların bildirimleri de sizi rahat bırakmayacak. Olmaz. Böyle bir sabahın kimseye bir hayrı olmaz. Böyle bir rutinle güne başlamak en baştan dikkatinizi ve odaklanma kabiliyetinizi bu mecralara kurban etmek demek. Gerek yok. O yüzden sabahlarınızı bir rutine bağlamaya ve o rutinin içinden telefonu çıkarmaya özen gösterin.
Bir fikir vermesi açısından, ben kendi sabah rutinimi paylaşmak istiyorum. Yataktan kalkınca, ilk işim yatağımı toplamak. Yatak toplandıktan sonra, dişlerimi fırçalamaya ve elimi yüzümü yıkamaya geçerim. Ondan sonra kapıyı pencereyi açarım ki, dışarının serinliği içeri gelsin ve ayılayım. (Genellikle saat 6-7 arasında bir yerde kalkmaya çalışıyorum. Eğer beceremezsem, biyolojik saatim sağolsun, saat 8 civarında kesin olarak yataktan kalkmış oluyorum.) Üstümü değişir, gündelik kıyafetlerimi giydikten sonra; okumakta olduğum kitabı alır ve okumaya başlarım. Bu noktada, ilk dikkatim dağılana kadar okumayı sürdürürüm. Dikkatim dağıldığında kitabı bırakır ve biraz o gün yapacaklarım üstüne kafa yorarım. Ondan sonra da çıkar 30-40 dakika bandında yürüyüşümü yapar ve eve gelir duşumu alırım.
"Bu süre içerisinde hiçbir şekilde telefonu elime almam." dersem yalan söylemiş olurum. Yürüyüşte dinlediğim Youtube kanalları var çünkü. 😉 Ama mümkün olduğunca az maruz bırakırım kendimi telefon ışığına.
6- Yazmaya başlayın.
Yazmaya başladığınızda, aklınızdakileri belirli bir sırada ifade etmeye çalıştığınız için, daha fazla odaklanabilir hale geleceksiniz. Peki ne yazacağız? İster günlük tutun, ister blog açın, ister hikaye yazın. Ne isterseniz... Ama yazmaya başlamanız, hem iz bırakma etkisinden dolayı hem de düşüncelerinizi derleyip topladığı için daha uzun süreler odaklanabilmenizi sağlar.
7- Sosyalleşin.
İnsan sosyal bir canlıdır ve diğer insanlarla etkileşime ihtiyaç duyar. Fakat günümüzde sosyal medya bu etkileşimi engelleyen bir bariyer gibi çalışıyor. Restorana gidiyorsunuz, yan masanızda bir aile var. Kimse kimsenin yüzüne bakmıyor. E hani etkileşim? O iş, sosyal medyada. Olmuyor işte. Bu bizim fabrika ayarlarımıza aykırı. Konuşmak, yüz yüze bakmak, dokunmak, duymak istiyoruz. Bu olmadığı zaman birçok şey bozuluyor. Bozulan birçok şeyden biri de odaklanma süreniz oluyor. Birine Whatsapp'tan mesaj atmak yerine, arayın iki dakika. Yakınlardaysa buluşun. Ama gerçek bir iletişim kurun. Lütfen. Çünkü buna ihtiyacımız var.
8- Sosyal medyaya kısıtlama getirin.
Kimse sizi sosyal medya kullanmanız ya da kullanmamanız yönünde baskı altına alamaz. Sadece kendiniz yapabilirsiniz bunu. Android cihazlarda dijital dengeyi ve konsantrasyon modunu keşfedin. Benzer mod mutlaka Apple cihazlarda da vardır. Günde birkaç saatlik sosyal medya kesintisi bile, 1-2 hafta içinde odaklanma sürenizde artışı sağlayacak.
9- Fast food tüketiminden kaçının.
Fast food yazdım ama çöp gıda olarak tabir edilen, şekerlemeler, cipsler, hamburgerler vs.vs. hepsinden kaçınmanızda yarar var. Hepsi de sizin ödül mekanizmanızı harekete geçirir ve tekrar tekrar yapma isteği doğurur. Doğrudan odaklanma süresi üzerinde etkisinin bir kanıtı var mıdır, bilmiyorum. Fakat ben ne zaman bu tip gıdaların tüketiminde dikkati elden bıraksam, odaklanma süremde de bariz bir düşüşü hemen peşine yaşıyorum. O yüzden mümkün olduğunca bu tip gıdaların tüketiminden kaçınmanızı tavsiye edebilirim. (Odaklanma sürenize hiçbir etkisi olmasa bile, daha sağlıklı bir hayat yaşayacağınız için: Yaşam tavsiyesidir. 😁)
10- Dağınıklığı azaltın.
Daha yazılacak çok madde çıkabilir fakat bu maddeyle yazıyı sonlandıralım. Etrafta ne kadar fazla dağınıklık varsa, dikkatiniz o kadar çok dağılacak ve odaklanma süreniz de o kadar kısalacaktır. Etrafı toplu tutmak, sizin odaklanma sürenizi ve kapasitenizi artıracaktır.
Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar. Siz ne dersiniz, odaklanma süremizi artırabilmek için başka neler yapabiliriz?
Tags:
kişisel gelişim