Yalnız tek bir şeye ihtiyacımız vardır: Çalışkan olmak. |
Tabi bunu eksiksiz bir şekilde "taklit edebildiğimi" söyleyemem. Hatta bir özeleştiride bulunmam gerekirse; oldukça disiplinsiz bir insanım. Hayatım çok kolay rayından çıkar. Sürüklenmeye açık bir insanım. Zannediyorum bunun sebebi de merakım. Şikayetçi olmasam da, memnun olduğumu söylemem de yalan olur.
Atatürk'ün Türk milletine çalışmakla ve iktisadi diğer meselelerle ilgili olarak söylediği çok güzel vecizler var. Fakat bugünün konusu çalışmak... Neden? Çünkü günde 4 saatimi Twitter'da geçirir olmuşum. Ülkenin geri kalanında da durumun çok farklı olmadığı We Are Social'ın yayınladığı raporda görülebilir. Bunun artık üretkenlikle değişmesi gerekiyor, en azından benim için. Bu blogda benimle benzer bir yolculuğa çıkan insanlar için bir içerik havuzu oluşturmak istediğimden bahsetmiştim. O yüzden bu yazıda kendime verdiğim tavsiyeleri okuyacaksınız. Faydasını göreceğini düşündüğünüz tavsiyeler varsa, alın kullanın. Sizin vereceğiniz tavsiyeler varsa; lütfen yoruma yazın.
Gelelim nasıl daha çalışkan olacağımıza, daha üretken olmak için neler yapabileceğimize...
Sosyal Medyada Kendimi Frenleyeceğim
Sosyal medya kullanımımı günde bir-iki saatle sınırlamaya çalışacağım. Nasıl yapmayı planlıyorum? Dijital Denge uygulamasının konsantrasyon modunu kullanarak. Test ettim, baya işe yarıyor gibi. Bunu daha fazla kullanmaya çalışacağım. Böylece el boşluğuyla girdiğim Twitter'dan istemli olarak ayrılacağım. (Hesabımı kapatmayacağım ama daha az okuyucu olacağım.)
Her Fırsatı Değerlendireceğim
Daha önce Jules Payot'un İrade Eğitimi ile ilgili bir yazı yazmıştım. Payot orda, "Çalışmak için ele geçen her fırsat kullanılmalı. Hiçbir an ziyan edilmemeli." diyor ve başka bir yazarın kaleme aldığı bir eseri örnek veriyor. (Şimdi yazarı ve kitabın adını anımsayamadım, ama mühim olan örneğin kendisi zaten.) Bahsi geçen yazar, eşinin sofrayı kurmasını beklediği 15 dakikalık sürelerde bir kitap kaleme almış ve eşine ithaf etmiş. (Farkındayım iğneleyici bir durum ama Payot'un bahsetmeye çalıştığı şey; birkaç dakika bile olsa ziyan edilmeden çalışmaya ayrılmalı.)
Biyografilere Öncelik Vereceğim
Biyografileri zaten çok önemsiyorum. Diğerlerinin hayatlarından ders almanın en kolay yolu gibi görünüyor gözüme. Fakat kendimi çalışmaya teşvik etmesi açısından da yararlı olabileceğini düşünüyorum. Bu yüzden okuma listemde biyografileri biraz öne almak niyetindeyim. Böylece büyük işler başarmış insanların "kuvvetinden" de faydalanabilirim belki.
Yanımda Ufak Bir Not Defteri Taşıyacağım
Gün içinde aklıma güzel fikirler geliyor birçok konuda. Fakat bunların hiçbiri not alınmadığından, ziyan olup gidiyor. Üstelik telefonu ne zaman böyle bir şeyi not etmek için elime alsam; genelde arkada Twitter'ı açık bıraktığımdan, dikkatim dağılıyor ve fikir kaydedilemeden uçup gidiyor.
Verdiğim Sözü Daha Sık Kendime Hatırlatacağım
Okullarda uzun zamandır okutulmuyor olsa da benim çocukluk zamanlarımda "Andımız" okunan bir şeydi... Ve biz, her haftanın başında Gazi Paşa'ya söz verirdik: "Ülküm: yükselmek, ileri gitmektir. Ey Büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim."
Ben bu sözleri, çocukken bile gerçekten içimden gelerek söylerdim. Yeni bir şey öğrenmekten ve ileri gitmekten hiç geri durmadım. (Sitenin adının ilerleme Defteri olmasının da sebeplerinden biri bu.) Bu sözü kendime daha sık hatırlatmam gerek.
Son Sözler
Son olarak, bunların tamamını yapmaya başladığımda rahatlıkla bir şeylerin rayına girebileceğini söylebilirim. Ama olmazsa, bunları uygulayamazsam ya da uyguladığım halde verimli sonuçlar alamazsam; huyum değildir pes etmek, yeni yollar bulacağım. Yeni metotlar uygularsam ya da bu saydıklarımdan daha verimli metotlar bulursam onu da yeni yazı olarak yayınlayabilirim. O zamana kadar size sorayım: Siz çalışkan olmak, üretkenliğinizi artırmak için ne gibi stratejiler uyguluyorsunuz?
Tags:
kişisel gelişim